Yeni Bir Yıla Daha Merhaba Derken Kitap ve Edebiyat

 2021’e bugün veda ediyoruz acısı ve tatlısıyla. Pandemi, ekonomik kriz, insan haklarına saygısızlık, demokrasi yoksunluğu hâlâ en büyük sorunlar. 

2022’de de ağır bir şekilde aynen devam edeceği belli ve belki daha da ağırlaşacak. 

Kitaplar en güzel sığınaktır evet ama bizim bir arzumuz daha vardır insan olarak her zaman; aydınlanma, güleryüz ve yenilik getirsin kitaplar yaşamımıza.

Bakalım 2022 nasıl olacak kitaplar için. 

2021’de galiba en etkili kitap “Balıkçı ve Oğlu” idi Zülfü Livaneli’nin. Denizde, Ege’de oğullarını kaybetmiş fakir bir balıkçı ailenin zar zor sürdürdüğü sahil köyü yaşamı değişiveriyor denizden gelen misafirle.

Detaylarına çok girmek istemem çünkü okurken yaşayacağınız duyguların hızlandırılmış şekilde tüketilmesin. 

Acemoğlu’nun “Ulusların Düşüşü” kitabı bu yıl parladıkça parladı. Geleceği okumak isteyen endişeli gözler, aman biz de bu çukura yuvarlanmayalım diyen dimağlar satır satır altını çize çize okudu bu kitabı. 

Orhan Pamuk’un “Veba Geceleri” bu yıl merhaba dedi ve yine o mükemmel üslup, ince ince dokunmuş paragraflarla Ege’yi yansıttı bize. 

Sanırım Ege daha çok konuşulacak 2022’de.

Neden derseniz, acaba kültür sınırı orası mı olacak; Orta Doğu’da mı Batı’da mı yer alacağız Ege’de belli olacak. 

Özellikle bireysel özgürlüklere karşı umursamazlık, ülkenin diğer toplulukları gibi gerçek bir topluluğu sosyal grubu olan dindar Hizmet topluluğunun ülkemize yıllar boyu eğitim ve kültür kanalıyla yaptıkları olağanüstü fedakarca katkılara rağmen yaşadığı inanılmaz acı ve zulüm dolu yılların artarak devam edip soykırıma dönüşmesi; Kürtlerin demokratik ve bireysel haklarına onlarca yıldır yapılanlar yetmezmiş gibi bir de ağır toplumsal dışlamanın da acı şekilde eklenmesi; iktidarda kalma uğruna yapılan kirli işler, ittifaklar, ağır zulümler Ege’yi sanırım sınır yapıyor artık yaşamımızda.

Ne yazık ki uyanma vakti.

Hiç kimse geçmişin güzel işleri ile avunamaz. Bunları yazıp paylaşırsanız, siz sadece kendi konfor alanınıza bir tablo daha asmak isteyen ama sokağı yanan duyarsızlara benzersiniz. 

Herkesin ama herkesin hakkını savunduğunuz gün dolu dolu demokrasi, insan hakları, özgürlük diyebilirsiniz.

“Ama onlarda şöyle yapmıştı geçmişte…” diye cümleler kuracak olursanız siz de kültürel sınırı Ege’de kuranlardan olursunuz ve demokrasiyi, insan haklarını, aydınlanmayı, ilericiliği ağzınıza almanız iki yüzlülükten başkası olmaz. 

2022’nin kitaplarla dolu dolu geçen bir yıl olması dileği ile mutlu yıllar  

 Murat Yılmaz

Bazarys blogBlo

Leave a comment

All comments are moderated before being published